16 Kasım 2010 Salı

Meslek Hastalıkları | meslek hastaları çeşitleri

Meslek Hastalıkları

Meslek hastalığı, sigortalı işçinin çalıştığı işin niteliğine göre, tekrarlanan bir sebep veya işin yürütüm şartları nedeniyle oluşan, geçici veya sürekli hastalık, sakatlık ve ruhi arıza halidir. özet olarak işyerinde mevcut insan sağlığına zararlı, kimyasal maddeler, fiziksel, biyolojik ve ruhsal etkenlerin meydana getirdiği hastalıklara meslek hastalığı denir.

Ekonomi için önemli olan karı arttırmaktır. İş kazaları ve meslek hastalıklarını önlemeye yönelik bir harcama kar dürtüsüyle çelişir. Yasa ve yönetmeliklerin işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında işverenlere yüklediği görev işletmelerin masraflarının biraz daha artması ve karların biraz daha azalması demektir. Zehirlenmeyi azaltacak her sistem iş kazasını azaltacak her yeni makina işveren için yeni bir yatırımdır, fuzuli masraftır. Üretim sırasında zehirli olduğu, kansere yol açtığı iddia edilen maddeleri değiştirmek ya da üretimden kaldırmak duymak istemediği bir durumdur.

Neyse, meslek hastalıklarının işyerlerindeki çeşitli etkenlerden doğduğu bilinmektedir. Bu yüzden meslek hastalıklarının önemli özelliği önlenebilir oluşudur.

Meslek Hastalıklarının Sınıflandırılması

Meslek hastalıkları iki türlü sınıflandırılabilir.

a) Ortaya çıkan hastalığa göre: Deri hastalıkları, akciğer hastalıkları, hematopoetik hastalıkları, sinir ve ruh sistemi hastalıkları, enfeksiyon hastalıkları gibi,
b) Meslek hastalığı yaratan etkenlere göre (nedensel): Meslek hastalıklarının sınıflandırılmasında en geçerli olan yöntem etkenlere göre sınıflandırmadır.

Meslek hastalığı yaratan etkenler kendi aralarında alt birimlere ayrılır.

1. Fiziksel etkenler: Gürültü, vibrasyon (titreşim), aydınlatma, termal konfor şartları, havalandırma, radyasyon, elektrik, basınç değişimleri,
2. Kimyasal etkenler: Metaller (kurşun, cıva, manganez, nikel, magnezyum, selenyum, uranyum gibi), solventler (çözücüler, benzen, toluen, alkoller, eterler gibi), zehirli gazlar (karbon monoksit, hidrojen sülfür, klor, brom, iyot, amonyak, kükürt dioksit gibi), asit ve alkaliler, boyalar, pestisitler, plastikler, kanserojen maddeler (katran, zift, mineral yağlar, nikel, asbest, arsenik, benzen gibi),
3. Tozlar: Silisyum, uranyum, asbest, alüminyum, radyum, pamuk, keten, ağaç tozları vb. Çalışma ortamında bulunan tozların akciğerler girip birikerek etki yapması sonucunda oluşan hastalıklara pnömokonyoz denir.
4. Biyolojik etkenler: Çalışma ortamındaki tehlikeli biyolojik etkenler bulaşıcı hastalıklara neden olabilir. Böcekler, kene, küf, maya, mikroorganizmalar, bakteriler, parazitler, mantar, virüsler, vb.
5. Ergonomik etkenler: Ergonomi çalışmayı insan anatomisine ve fizyolojisine uydurmaktır. Çalışanların boyut ve beden özelliklerine uygun olmayan oturma yerleri, tezgâh ve makinaların tasarımında erişim noktaları, kontrol mekanizmalarının yerleşimi ve sinyal düzeneklerinin ergonomik tasarım hataları nedeni ile eğilme, uzanma ve zorlamaya bağlı rahatsızlık ortaya çıkabilir. Vücut konumu, tekdüzelik, sıkılma, tekrarlanan hareket, endişe, işin ağırlığı, stres ve yorgunluk.
6. Psikolojik etkenler: İşyerinde geçimsizlik, işini kaybetme endişesi, ücret azlığı, terfi edememe, vardiyalar, dengesiz ücret sistemi, iş değiştirmeler.

Hastalıklar

Ağırlıklı kimyasal etkenlerin neden olduğu meslek hastalığı ve sağlık sorunlarını aşağıdaki iki tablo ile özetlemek mümkündür.

Tablo 1. Etkileyici kimyasallar ve kanserler



Tablo 2. Mesleklere göre sağlık sorunları




Sonuç olarak...

Sanayileşmenin artması ve entegre üretim süreçleri, yoğun makineleşme ve üretime giren yüzlerce kimyasal maddenin varlığı, günümüzde meslek hastalıkları ve iş kazalarını arttırmaktadır. Sağlıklı çalışma ortamı ve çevresi, iş barışının hızlı ve sağlıklı kalkınmanın da ön şartıdır. Ancak kapitalist ekonomi tarihi, kar etme güdüsünün hâkim olduğu, soruna insancıl açıdan yaklaşamadığının örnekleri ile doludur. Kısaca ILO olarak bilinen Uluslararası Çalışma Örgütü kaynaklarına göre; her yıl 1,2 milyon işçi iş kazaları ve meslek hastalıkları dolayısıyla hayatını kaybetmektedir. İşçilerin sosyal, kültürel ve psikolojik etkileşimleri bir yana, yine her yıl 250 milyon insan iş kazaları, 160 milyon insan ise; meslek hastalıkları sonucu hastalık ve sakatlık gibi fiziksel zarara uğramaktadır.

Bir teknik eleman gözü ile baktığımızda, işçi sağlığının korunabileceği, iş kazalarının ve meslek hastalıklarının önlenebileceğini söylememiz gerekir. Günümüzdeki uzmanlıklar ve teknolojik olanaklar buna izin vermektedir. Bugün tedavi olanakları, donanımlı hastaneler, yeterli teknik bilgi ve uzman mevcuttur.

Sorun, iş kazaları ve meslek hastalıklarına hangi gözle bakıldığıdır. Alınacak önlemlerin bir rant kaybı ve anlamsız bir yatırım olmadığını görmek gerekir. Ne yazık ki; günümüzde bilim ve teknolojinin olanaklarını elinde bulunduran sermaye sınıfı sadece kârını düşünür. Onun için işçilerin sağlığının, çalışma ortamlarının güvenliğinin hiçbir önemi yoktur. Doğal olarak gerçek sorun; bilimin ve teknolojinin kimin elinde olduğu, hangi sınıfın hâkimiyetinde bulunduğu ile ilgilidir. Sermayenin mi, yoksa emeğin yani işçinin mi?

Kaynaklar

1. Özel, Y., Gümrükçüoğlu A., “Meslek Hastalıkları ve İş Kazaları”, “Kimya Mühendisliği Dergisi, KMO Yayını, sayı.93, yıl 1979, Ankara.
2. “İşçi Sağlığı ve Güvenliği Seminer Notları”, KMO Yayını, 2007, Ankara

* Mehmet Besleme - Kimya Mühendisleri Odası Başkanı
Fuat Demir -Kimya Mühendisliği Öğrencisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder